Biz eczacılar,“ Eczacılık mesleği üyeleri arasına katıldığım bu andan itibaren,hayatımı insanlık hizmetine adayacağıma”diye başlayan bir yemini ettikten sonra alırız diplomamızı.Görevimize başladığımız andan itibaren de hastanelerde, eczanelerimizde, kurumlarda ve ilaç firmalarında yeminimizin gereğini yerine getirmek için var gücümüzle çalışırız.Siz reçetenizi bize verdiğiniz andan itibaren bilgisayara bir şeyler yazdıktan sonra raftan ilacı alıp size verdiğimizi görürsünüz.Biz ise dozları kontrol ederiz ve ilaç etkileşimlerini değerlendiririz o kısıtlı sürede.Sizler hastanede yatarken birilerinin gelip gidip ilaçlar getirdiğini,serumlar taktığını görürsünüz.Biz ise hastanenin en alt katında,güneş görmeyen bir alanda o ilaçları size temin etmek,dozlarını ve zamanlarını ayarlamak ve hazırlamakla meşgul oluruz 24 saat boyunca. 
Bazen nöbette gelirsiniz,deriz ki ilaç elimizde yok. Bir şey demezsiniz de içten içe kızarsınız bize. Haklısınızdır da ateşli bebeğiniz bekliyordur. Bilemezsiniz ki eczacınız o nöbet için günler öncesinden ihtiyaç olabilecek ilaçları alabildiği kadar almıştır ama yine de yetmemiştir.
Nöbetle ilgili düşünmesi gereken tek şeyin doğru dozda, doğru ilacın hastalara ulaştırılması olması gereken eczacınız,tam 2 yıldır sadece ilaç bulabilmeyi düşünüyor.Önceki yıllarda yılın 1 ayında yaşanan ve şahsi çabalarımızla,birbirimizden eksiklerimizi tamamlayarak,sizlere yansıtmadan çözmeye çalıştığımız ilaç yoklukları sorunu,artık yılın 12 ayına yayılmış,biz eczacıların çözemeyeceği boyuta gelmiş ve hatta geçmiştir.Bugün,tüm Türkiye’de,hayati öneme sahip kronik hastalık ilaçları bir yana, çocuğu olan herkesin evde bulunmazsa rahat uyuyamayacağı çocuk şurupları dahi bulunamaz haldedir.Sayılarla anlatmak gerekirse,ülkemizde ruhsatlı ilaçların %25’i yani her 4 ilaçtan 1’i temin edilemez durumda.Meslektaşlarımızın iletişim kurduğu alanlardaki tüm yazışmalar ilaç bulabilme amacını taşır hale gelmiştir.Bizler yıllardır dünyada kullanılmaya başlanan ileri teknoloji ürünü ilaçların,kıymetli vatandaşlarımıza ulaşmamasına çözüm ararken,geldiğimizi noktada en basit ağrı kesicileri dahi bulamıyor olmamız en hafif tabirle üzücüdür. Türk Eczacıları Birliği ve 54 Eczacı Odası olarak aylardır yetkililere bu sorunumuzu her yolla aktarmaya çalışsak da sesimizin duyulmadığı aşikardır.
Hayatını insanlığa hizmete adamaya yemin etmiş biz eczacıların bu şartlarda bunu gerçekleştirmesi imkansız hale getirilmiştir.En kısa sürede çözüme yönelik adımlar atılmadığı takdirde 2023 yılının ilaç kriziyle geçeceğini sayın yetkililere bir kez daha hatırlatır,hepinize saygılar sunarız"ifadelerine yer verdi.
Balıkesir HABERİ
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
