Tarih: 07.07.2022 18:38

SAĞLIKÇILAR İSYAN ETTİ,ARTIK YETER!

Facebook Twitter Linked-in

Konya’da bir hasta yakını tarafından silahla öldürülen Dr. Ekrem Karakaya’nın nezdinde sağlıkta şiddete dikkat çekmek için hekimler yürüyüş yaptı. Atatürk Şehir Hastanesi’nden İl Sağlık Müdürlüğü’ne kadar yürüyen hekimler müdürlük binasına siyah çelenk bıraktı.
Yapılan açıklamada;
Sürekli uyarılarımıza, tedbir çağrılarımıza rağmen maalesef dün Konya'da bir defa daha korktuğumuz başımıza geldi.
Hepinizin bildiği gibi bir doktor arkadaşımız, canice katledildi.
Hayatının baharında bir caninin kurşunlarına hedef olan hunharca katledilen Uzm. Dr. Ekrem Karakaya, görevi başında, yeni çalışmaya başladığı hastanede katledildi.
Katliam aleti ise bir silah...
Tablonun vehametini düşünebiliyor musunuz?
Bir doktor, şifa dağıtılan bir merkezde, yani hastanede, hasta yakınının kurşunlarına hedef oluyor ve can veriyor.
Hastalara şifa dağıtmak, can kurtarmak için alın teri döküyor.
Ve karşılığını canıyla ödeyerek şehit oluyor...
Biz sağlık çalışanları olarak bu duruma isyan ediyoruz.
Saldırıyı lanetliyoruz...
Ve can güvenliğimiz sağlansın istiyoruz.
Açıkça buradan bir defa daha deklare ediyoruz;
Sağlık emekçilerinin can güvenliği artık sağlansın.
Sağlıkta şiddeti katalog suç kapsamına dahil eden kanunun yürürlüğe girmesi, kuşkusuz önemli bir adımdır. Ancak bu adımın uygulamadaki seyrinin de bir o kadar önem taşıdığı açıktır.
Kolluk ve yargı mensuplarının, şiddet uygulayanlara yönelik geçmişte zaman zaman tanık olduğumuz müsamahakar tavırlarının yeni kanunla son bulması gerekmektedir.
Aksi durumda, kanuni düzenlemeye rağmen vicdanlar sızlamaya devam eder ki bundan da en fazla hayati önemi tartışılmaz sağlık hizmet zinciri zarar görecektir.
Çünkü geldiğimiz aşamada sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, toplumsal bir soruna dönüşmüş durumdadır. Şöyle ki şiddetin sebepleri hususunda sağlık sisteminin alt yapısı kadar toplumun karakteristik özelliklerinin de etkili olduğu görülmektedir.
Bu nedenle, karar vericiler, yasal düzenlemelerle yetinmemeli, şiddetin başlıca sebepleri ve önleyici adımlar hususunda da bir an önce harekete geçmelidir.
Hasta ve hasta yakınlarının şifa dağıtan sağlık çalışanlarına yönelik saldırgan tutumu, sağlık çalışanlarının görevlerini tedirginlikle yapmasına neden olmaktadır. Bu durum sağlık çalışanlarının görevini en iyi şekilde yapmalarını engellerken, aynı zamanda istifaların çoğalmasına neden olmakta, sağlık sisteminin geleceğini tehlikeye sokmaktadır.Aksi halde sağlık kuruluşlarında hizmet sunmak mümkün olmayacaktır.
Hekiminden hemşiresine, teknisyeninden memuruna sağlık çalışanlarının onlarca sorunu bulunuyor.
Ancak hiçbiri can güvenliği kadar sağlık kuruluşlarında kol gezen şiddet kadar can yakıcı değil...
Can güvenliği sağlanmadığı için, yeterli tedbir alınmadığı için, Ekrem Hocamızın örneğinde olduğu gibi canımız yanıyor, isyan ediyoruz...
Bazen yaralanıyoruz, bazen hakaret, küfür ve tehditlere maruz kalıyoruz...
Bazen sinip içe kapanıyoruz, meslekten soğuyoruz.
Ve hatta çekip gidiyoruz...
Tüm bunların yanı sıra ise her daim korku halinde yaşıyoruz...
Buradan soruyoruz:
Böyle bir ortamda kutsal sağlık mesleğini nasıl aşk ve şevkle icra edelim?
Buradan soruyoruz:
Daha ne zamana kadar sağlık kuruluşlarına elini kolunu sallayarak suç aletleriyle girmek serbest olacak?
Öldürücü, yaralayıcı silah ve aletlerin içeri sokulmasına, ne zamana kadar göz yumulacak?
Kaç canımız yitecek?
Daha nice canlarımız acıyacak soruyoruz?
Açıkçası 1 Milyon 200 bin sağlık emekçisi bu konuda laf değil icraat bekliyor artık.
Başka Ekrem Hocalar ölmesin istiyoruz...
Başka canlar yanmasın istiyoruz...
İşimizi korkmadan, emniyet içinde yapmak istiyoruz.
Bu kararlılığımızı siyasi iradeye göstermek içinde bugün, Türkiye genelinde iş bırakıyoruz...
Tüm vatandaşlarımızı bu konuda bize destek olmaya davet ediyoruz...
Ve herkese de sağlık çalışanlarının bu ülkenin hayat sigortası olduğunu buradan bir daha hatırlatıyoruz...
Sözlerimizi burada sonlandırırken, şehit doktorumuza Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve sağlık camiamıza sabır diliyoruz. BAŞIMIZ SAĞOLSUN...dediler

Balıkesir Sağlık Platformu üyesi sendika, oda ve dernek üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen protesto eyleminde sağlıkta şiddete bir kez daha dikkat çekildi. Yaklaşık 3,5 kilometrelik bir yürüyüşün ardından basın açıklaması yapan hekimler önceki gün Konya’da silahlı saldırı sonucu öldürülen Dr. Ekrem Karakaya nezdinde tüm sağlık şehitlerini andı.

“HER TÜRLÜ ŞİDDETE MARUZ KALIYORUZ”

İl Sağlık Müdürlüğü önüne siyah çelenk bırakan grup daha sonra basın açıklaması yaptı. Balıkesir Sağlık Platformu adına basın açıklamasını okuyan Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan artık kayıp vermek istemediklerini söyledi. Uçan şunları kaydetti:

“Kayıplarımızın yanı sıra meslektaşlarımız işyerlerinde bıçaklı, silahlı, sopalı, oraklı, taşlı fiziksel saldırılara uğruyor, klinikler ateşe veriliyor, her birimiz her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz. Yalnızca 2020 yılında, 12 bine yakın beyaz kod verilmiştir. TTB tarafından yapılan ankette; hekimlerin 84’ü daha önce hasta veya yakını tarafından sözel ve fiziksel şiddete uğradığını belirtmiştir. Tüm bunlara rağmen hâlâ işyerlerimizde şiddetten koruyacak önlemler alınmazken, sağlıkta şiddet yasası algıyı yönetmeye çalışmak dışında bir işe yaramamıştır.

“SİZ SORUMLUSUNUZ”

Hiçbir kamu kurumuna hatta alışveriş merkezlerine kontrolsüz girilemezken hastanelere akla gelebilecek her türlü zarar verici alet ile girilebilmesini kabul etmiyoruz. Klinikler, yoğun bakımlar, acil servisler, ambulanslar, polikliniklerdeki fiziksel şartlar şiddetin önünü açmaktadır. Bu nedenle güvenli çalışma alanları oluşturulmasının ivedi gereklilik olduğunu ve bütün yöneticilere sağlık çalışanları için güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması konusunda sorumlu olduklarını defalarca hatırlattık. Sağlıkta şiddet, genel şiddet ikliminden, siyasetçilerin şiddet üreten politikalarından da ayrı düşünülemez. Sağlık Bakanlığı’nın algı yönetimine, sosyal medya fenomenlerine çektiği nutuklara inanmıyor ve  güvenmiyoruz. Artık şiddet doğuran sağlık sisteminde, güvensiz işyerlerinde çalışmak istemiyoruz. Birimizin daha kılına zarar gelmesine, aramızdan alınmasına gerçekten tahammülümüz yok. Daha dün bize giderlerse gitsinler diyenlere sesleniyoruz, bugün bir meslektaşımız sonsuzluğa gitti. Kötü gidişten siz sorumlusunuz.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
google-site-verification=5I1OkmO_uOBOfLOs2YZZpDRhh3_eaG4LlRPMb6_TXHY