CHP BALIKESİR İL BAŞKANLIĞI, BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN UYGULADIĞI FAHİŞ SU ZAMMINI YARGIYA TAŞIDI. İL BAŞKANI SERKAN SARI, BÜYÜKŞEHİR YÖNETİMİNİ HUKUK VE YASA TANIMAZLIKLA SUÇLADI

CHP İl Başkanı Serkan Sarı, Büyükşehir ve BASKİ yönetimini suçladığı basın açıklamasında, yüzde 45 ve yüzde 65 olarak belirlenen zammın aslında yüzde 160’lara ulaştığını ileri sürdü. 30 Mayıs’ta alınan zam kararının 1 Mayıs’taki su tüketimine uygulandığını belirten Sarı, “şatafata, saltanata kaynak buluyorlar, vatandaşın suyuna gelince zam yaparak kaynak yaratmaya çalışıyorlar” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin merkez ve kırsal kesimde uygulanan su fiyatlarına yaptığı zammı yargıya taşıdı. CHP İl Başkanı Serkan, düzenlediği basın toplantısında Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ yönetimini hukuk ve yasa tanımazlıkla suçladı.

CHP İl Başkanı Serkan Sarı, “Büşükşehir Meclisi’nde AK Parti ve MHP oylarıyla, siyasi zorlamayla alınan karara dava açmıştık. Meclis’te su zamlarına ilişkin itirazlarımız dile getirilmişti. Tüm üyelerimiz ret oyu kullandı, halktan yana tavır aldı. Sokaktaki vatandaşın içinde olduğu ekonomik durumu ve mali krizi göz önünde bulundurarak, itirazlarımızı dile getirdik. Zam kararı sonrasında basın açıklaması yaparak su fiyatına yansıyan zammın çok daha yukarılarda olduğunu, yüzde 65 olarak açıklanan zammın aslında yüzde 160’lara varan oranda zamma dönüştüğünü söyledik” şeklinde konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ı zamdan sonra bir kez daha seyyanen zam yaptığını ileri süren Serkan Sarı, “AK Parti anlayışının temsilcisi olarak Yücel Yılmaz ve meclis üyeleri, zamdan sonra bir daha seyyanen zam yaptılar. Bu artık taşıması ağır bir yük oldu vatandaş için. Her gittiğimiz yerde vatandaşlar bize su faturalarını gösteriyor. 250, 300, 350 liralara varan ev su tüketim faturaları çıkıyor karşımıza. Vatandaşlar zorlanıyor” dedi

“YÖNETİM BECERİKSİZLİĞİ”

BASKİ’nin suda tasarruf için ulaşılması güç olan bir fiyat politikası uyguladığına dikkat çeken Sarı şöyle konuştu:

”BASKİ’nin tasarruf planı vatandaşa yapılan zamdı. BASKİ suda tasarruf için ulaşılması güç bir fiyat politikası uyguladı. Açık ve net şekilde çağrı yaptık, kararın yanlış olduğunu söyledik. Uygulamanın hukuksuz olduğunu vurguladık. CHP Büyükşehir meclis grubu adına Burhanettin Ağabeyoğlu dava açtı. Bölge İdare Mahkemesi’ne açılan davada, suya ulaşımı güç kılacak bir yapı olduğu, gelir amaçlı, yönetim beceriksizliğini kapatmak ve kaynak yaratmak üzere vatandaşa yük yüklediklerinin göstergesidir dedik.

Bu karar hukuk dışı bir yönetim anlayışının uygulamasının beden bulmuş haliydi. 30 Mayıs tarihinde alınan bu karar, 1 Mayıs’ta tüketilen sulara uygulandı. Karar 30 Mayıs’ta alındı ancak 1 Mayıs’taki tüketime uygulandı. Geçmiş tarihli bir uygulamayla aslında Büyükşehir’in yasadan, hukuktan, sokaktan ne kadar kopuk bir anlayışla yönetildiğini gösterdi.

“NE YASA VE NEDE HUKUK TANIMIYORLAR”

Yasa tanımaz, hukuk tanımaz, vatandaşın halinden anlamazlar. Şatafata, saltanata kaynak var, vatandaşın suyuna kaynak bulamayan bu hukuksuz anlayışın geri dönüşü olacak. Yargıya, mahkemeye güvenimiz tam. Büyükşehir kadrolarının bu kötü amaçlı yönetim anlayışından vazgeçmesini istiyoruz. Para bitti arsa sat, para bitti kredi çek. Ne kadar kredi çekebiliyoruz, ne kadar limit varsa çekin hepsini diyor Yücel Yılmaz. Bu paraları vatandaş ödeyecek, bunların bedelini vatandaşın sırtına yüklediler. Bu faturalar kendiliğinden yükselmiyor, Yücel Yılmaz’ın kötü yönetiminin faturasıdır. Tasarruf tedbirinden korkmuş, hoyrat tavrının faturasıdır. Biz hukuksal mücadeleyi her alanda vereceğiz.

“VATANDAŞLAR TÜKETİCİ MAHKEMELERİNE GİTSİN”

Bu hukuksuz uygulamayla ilgili vatandaşları tüketici heyetlerine başvurmalarını, tüketici mahkemelerine başvurmalarını, geriye dönük uygulanan yasa dışı uygulamanın bedelini talep etmelerini, haklarının takipçisi olmaları konusunda çağrı yapıyoruz.

Maliyet hesabından uzak, ulaşılabilir fiyatlardan uzak bir fiyat artışı bu. Su ulaşılabilir fiyatlarla, herkesin ulaşacağı rakamlarla belirlenmek zorunda. Uluslararası sözleşmelerle güvence altındadır. Bu bir yaşam hakkıdır, insan hakkıdır. AK Partili yönetim tavrını bu konuda da gösterdi. Bu yönetim anlayışını kınıyorum.”