Usta Gazeteci Aziz Han Diyor ki !

GÜNDEM 03.05.2023 - 20:19, Güncelleme: 03.05.2023 - 20:19 1944 kez okundu.
 

Usta Gazeteci Aziz Han Diyor ki !

Usta gazeteciden günün yorumu.

'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ'mü DEDİNİZ..?!   '03 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü', yani bugün, gazetecilerin adliyeye kolluk kuvvetleri tarafından elleri kelepçelenerek götürüldükleri haberlerinin televizyonlara konu olduğu ve başta 'Basın Meslek Kuruluşları ve Yöneticileri' olmak üzere kimseden ciddi bir tepkinin yükselmediği yada yükselemediği (!) bir toplumda ve ülkede, hiç ama hiç kimse; 'gerçek demokrasilerde' olması gerektiği gibi; 'ÖZGÜR BASIN' yalanlarına ve masallarına kanmasın, inanmasın..(!)     En basitinden 'Anayasa Teminatı' altında olduğunu bildiğimiz ve buna inanmak istediğimiz 'BASININ HABER ALMA ve HABER VERME HÜRRİYETİNİN' gerçekte hiç de öyle olmadığını sahada haber çalışması yapabilmek için çırpınan muhabir kardeşlerimiz ile bizim gibi araştırmacı gazeteci arkadaşlarımız çok iyi bilirler..(!) Bir gazeteciyi, işlediği iddia edilen 'basın suçu' her ne olursa olsun karakola veya adliyeye ellerine kelepçe vurarak getirilmesi talimatı hiç bir savcı ve kolluk kuvveti yöneticisinin takdirinde ve iki dudağının arasında olamaz, olmamalıdır..(!)  Basın mensuplarına ve gazetecilere, özellikle de işledikleri iddia olunan 'basın suçları' nedeniyle yapılan olumsuz ve keyfi muamelenin  'yasal' değil ama adeta 'kural' haline getirildiği bir ülkede hiç kimsenin  ne demokrasiden, nede basın özgürlüğünden bahsetme hakkı olamaz..(!)  Hele hele, böyle yasal olmayan keyfi uygulamaları basın mensuplarına ve gazetecilere reva gören 'adli - idari yetki ve makam sahipleri'nin böyle  10 Ocak'lar da veya bugün olduğu gibi 03 Mayıs'lar da, 'sözde kutlama mesajı' yayınlamaları ve bu mesajları biz basın mensupları ve gazetecilere bizzat göndermeleri ise asla kabul edilemez ve edilmemelidir de..(!)  Diğer mesleklerin aksine 'mesleki dayanışma ve meslek taasubu'nun adeta yerlerde süründüğü ve maalesef 'üç kuruş paralara gazetecilerin gazetecilere kırdırıldığı' bir ülkede BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ plavralarına artık meslektaşlarımızın  karnı tok..(!)  Biz gazetecilerin ve mesleğin her alanında görev yapan basın emekçisi kardeşlerimizin, emeği ve alın terleri'nin karşılığı olan ekmek parasına ulaşabilmeleri'nin, günümüzde artık 'rantiyeci siyasi makam sahipleri'nin vicdanlarına ve iki dudakları arasına terk edildiği günümüzde artık; BASIN ÖZGÜR - MÖZGÜR değildir ve korkarım ki, uzun yıllar boyu böyle bir özgürlüğe de asla sahip olamayacaktır..(!) 30 yılını gazetecilik mesleğine vermiş tecrübeli bir basın mensubu ve gazeteci olarak, bugün ben de çok isterdim meslektaşlarımın '03 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamayı..  Ama takdir edersiniz ki, inanmadığınız ve gerçekte olmayan bir şeyi kutmak da mümkün olmuyor işte..(!)  Üzgünüm böyle bir günde böyle bir yazıyı kaleme aldığım için ama benim gerçek gazetecilik anlayışım ve sorumluluğum bende bu duygu ve düşünceleri oluşturduğundan,  bugün ben en azından kendime ve mesleğime olan saygım gereği olarak vede gerçekçi bir yaklaşımla bunları yazmak zorundayım..(!)  Özellikle kendi meslektaşlarım arasında dahi bu duygu ve düşüncelerin için bana  katılmayanlar da olabilir,  olmalıdır da..(!) Hepsine saygı duyarım.. Ama ben, en azından kendi vicdani kanaatleri çerçevesinde 'ÖZGÜR ve BAĞIMSIZ' kalmayı başarabilmiş bir gazeteci olarak, hiç değilse bu duygu ve düşüncelerimi ifade edebildiğim için vicdanen rahat ve şanslı kabul ediyorum kendimi..(!) Belki bir gün, gerçek anlamda 'DEMOKRASİ ve BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ'nün de yaşanılacağı günlere tüm meslektaşlarım ile birlikte ulaşabileceğimiz ümidi ile tüm basın emekçisi arkadaşlarıma ve kardeşlerime en içten sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. AZİZ HAN
Usta gazeteciden günün yorumu.

'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ'mü DEDİNİZ..?!  

'03 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü', yani bugün, gazetecilerin adliyeye kolluk kuvvetleri tarafından elleri kelepçelenerek götürüldükleri haberlerinin televizyonlara konu olduğu ve başta ' Basın Meslek Kuruluşları ve Yöneticileri' olmak üzere kimseden ciddi bir tepkinin yükselmediği yada yükselemediği (!) bir toplumda ve ülkede, hiç ama hiç kimse; 'gerçek demokrasilerde' olması gerektiği gibi; 'ÖZGÜR BASIN' yalanlarına ve masallarına kanmasın, inanmasın..(!)
   
En basitinden 'Anayasa Teminatı' altında olduğunu bildiğimiz ve buna inanmak istediğimiz 'BASININ HABER ALMA ve HABER VERME HÜRRİYETİNİN' gerçekte hiç de öyle olmadığını sahada haber çalışması yapabilmek için çırpınan muhabir kardeşlerimiz ile bizim gibi araştırmacı gazeteci arkadaşlarımız çok iyi bilirler..(!)

Bir gazeteciyi, işlediği iddia edilen ' basın suçu' her ne olursa olsun karakola veya adliyeye ellerine kelepçe vurarak getirilmesi talimatı hiç bir savcı ve kolluk kuvveti yöneticisinin takdirinde ve iki dudağının arasında olamaz, olmamalıdır..(!) 

Basın mensuplarına ve gazetecilere, özellikle de işledikleri iddia olunan ' basın suçları' nedeniyle yapılan olumsuz ve keyfi muamelenin 
'yasal' değil ama adeta 'kural' haline getirildiği bir ülkede hiç kimsenin 
ne demokrasiden, nede basın özgürlüğünden bahsetme hakkı olamaz..(!) 

Hele hele, böyle yasal olmayan keyfi uygulamaları basın mensuplarına ve gazetecilere reva gören 'adli - idari yetki ve makam sahipleri'nin böyle 
10 Ocak'lar da veya bugün olduğu gibi 03 Mayıs'lar da, 'sözde kutlama mesajı' yayınlamaları ve bu mesajları biz basın mensupları ve gazetecilere bizzat göndermeleri ise asla kabul edilemez ve edilmemelidir de..(!) 

Diğer mesleklerin aksine 'mesleki dayanışma ve meslek taasubu'nun adeta yerlerde süründüğü ve maalesef 'üç kuruş paralara gazetecilerin gazetecilere kırdırıldığı' bir ülkede BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ plavralarına artık meslektaşlarımızın  karnı tok..(!) 

Biz gazetecilerin ve mesleğin her alanında görev yapan basın emekçisi kardeşlerimizin, emeği ve alın terleri'nin karşılığı olan ekmek parasına ulaşabilmeleri'nin, günümüzde artık 'rantiyeci siyasi makam sahipleri'nin vicdanlarına ve iki dudakları arasına terk edildiği günümüzde artık;
BASIN ÖZGÜR - MÖZGÜR değildir ve korkarım ki, uzun yıllar boyu böyle bir özgürlüğe de asla sahip olamayacaktır..(!)

30 yılını gazetecilik mesleğine vermiş tecrübeli bir basın mensubu ve gazeteci olarak, bugün ben de çok isterdim meslektaşlarımın '03 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamayı.. 

Ama takdir edersiniz ki, inanmadığınız ve gerçekte olmayan bir şeyi kutmak da mümkün olmuyor işte..(!) 

Üzgünüm böyle bir günde böyle bir yazıyı kaleme aldığım için ama benim gerçek gazetecilik anlayışım ve sorumluluğum bende bu duygu ve düşünceleri oluşturduğundan,  bugün ben en azından kendime ve mesleğime olan saygım gereği olarak vede gerçekçi bir yaklaşımla bunları yazmak zorundayım..(!) 

Özellikle kendi meslektaşlarım arasında dahi bu duygu ve düşüncelerin için bana 
katılmayanlar da olabilir, 
olmalıdır da..(!)

Hepsine saygı duyarım..

Ama ben, en azından kendi vicdani kanaatleri çerçevesinde 'ÖZGÜR ve BAĞIMSIZ' kalmayı başarabilmiş bir gazeteci olarak, hiç değilse bu duygu ve düşüncelerimi ifade edebildiğim için vicdanen rahat ve şanslı kabul ediyorum kendimi..(!)

Belki bir gün, gerçek anlamda 'DEMOKRASİ ve BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ'nün de yaşanılacağı günlere tüm meslektaşlarım ile birlikte ulaşabileceğimiz ümidi ile tüm basın emekçisi arkadaşlarıma ve kardeşlerime en içten sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

AZİZ HAN

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirtv.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.